Menekşe Bilgiç

Kültür ve Turizm Bakanlığı Cam Sanatçısı

1973 yılında Ankara’da doğdu. 1992-1997 yılları arasında Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi’nde hemşire, başhemşire yardımcısı ve başhemşirelik görevlerinde bulundu. 1997-2000 yılları arasında Sağlık Bakanlığı merkez teşkilatında görev aldı.

2003 yılında Anadolu üniversitesi Kamu Yönetimi bölümü ve Sağlık Bakanlığı Gevher Nesibe Sağlık Eğitim Enstitüsü Tıbbi İstatistik ve Bilgisayar bölümünden mezun oldu. İnönü Üniversitesi’nde tamamlama yaptı.

2003 yılı Aralık ayında Tıbbi Teknolog olarak 75.Yıl Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’ne atandı.  Aynı kurumda bir süre sonra müdür yardımcısı olarak görevlendirildi.  Sağlık Bakanlığı’na bağlı ağız ve diş sağlığı merkezlerinde kalite sisteminin kurulumunda öncülük etti. 2007 yılında açılışı gerçekleştirilen; Balgat Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi ve Türkiye’de bir ilk olan Ulucanlar Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nin kurucu müdür yardımcılığı görevini yürüttü.

2007 yılında sanatla tanıştı. Mary Chuduk Emaye (Mine) Atölyesi, Emma Biggs Mozaik Atölyesi, Jelveh Jaferian Cam Boncuk Atölyesi, Michaela Maria Möller Cam Boncuk ve Füzyon Atölyesi, Lucio Bubacco Cam Heykel Atölyesi, Cama Tezyinat, Tezhip, Minyatür ve Gümüş Atölyesi çalışmalarına katıldı.

Çocukluk döneminden beri içinde olduğu tasavvuf bilgilerine, eğitim alarak kuantum yaşam koçluğunu da ekledi. Mitolojiye olan merakı ile birlikte; tasavvuf, kuantum düşünce tekniği, Mısır ve Yunan Mitolojisi, Türklerin eski inanışı olan Şamanizm inançlarını da konu alan seri kişisel sergiler açtı. Sergilerinde Mısır ve Yunan mitolojisinde kullanılan bilgiyi hikayelere saklama yöntemini kendine uyarlayarak hikayeleri eserlere sakladı.

İlk kişisel sergisini 26 Nisan 2010 tarihinde “Vazodaki Gün Batımı” adıyla başkentte sanatseverlerin beğenisine sundu. Sergide vazo kolyelerle ev objesini kadın vücudunda sergilemek isterken, batan Güneş’le; tufanla birlikte kaybolan tasavvufi bilgilerini kastederek Nuh Tufanı’na bir atıfta bulundu. Tasarımlarda kullandığı iplerdeki düğümlerse Şaman inancında maddi ve manevi bereket getirdiğine inanılan düğümlerdi.

İkinci kişisel sergisini “Anahtardaki Kadın” adıyla Ankara Vakıf Eserleri Müzesi’nde açtı. “Anahtardaki Kadın” anahtar üzerine çalışılmış ilk cam heykel özelliğini taşımakla birlikte, Nuh Tufanı’nda kaybolan bilgilerin kilitlerinin açılmasına ve bir doğuşa tek başına aracılık ederek bir mucizeyi gerçekleştiren Hz. Meryem’e bir atıftı.

Üçüncü kişisel Sergisi ise; “Küllerinden Doğanlar – Saraylı” adıyla TBMM Sergi Salonu Mustafa Necati Kültür Evi’nde 20 Aralık 2011 tarihinde sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Bu sergide; aldığı sanatsal eğitimlere kendi tekniklerini de ekleyerek bir ilki gerçekleştirdi ve geleneksel sanatımız olan “Tezhip Sanatı Motiflerini” 12000C alevde cama işlemeyi başardı. Bu başarı kendisine; Kültür ve Turizm Bakanlığı Sanatçısı (Cam Sanatı) (UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı) unvanını getirdi.

Sanatçı bu sergiye adını veren eserde; antika anahtar üzerine bu defa yanmakta olan Zümrüd-ü Anka Kuşunu çalıştı. Haç simgeli anahtar üzerine tezhip motifleri çalışarak İstanbul’un Fethi’ne atıfta bulunurken, gök yüzünün simgesi olan mavi rengi tercih ederek 12000C alevde çalıştığı tespih boncuklarının bir yönüne Arapça Allah yazarken, diğer yönüne dönüşü anlatan Çark-ı Felek (Tezhip: Merkezsel Hatai) motifini çalıştı ve esere “Başlangıç ve Dönüş Allah’adır” adını verdi. Tüm dinlerde kutsal kabul edilen 7 (yedi) rakamına da bir atıfta bulunarak; “Küllerinden Doğanlar – Saraylı” sergi davetiyesi üzerinde yer alan bu simgelerle tüm dini inançlara teklik ve birlik içerisinde yeniden küllerinden doğuş çağrısında bulundu.

Mitolojide 30 kuşun ruhunu taşıdığına ve yanarak küllerinden yeniden doğduğuna inanılan, ayrıca Güneş’e verilen ad olan Zümrüd-ü Anka; “Vazodaki Gün Batımı”nda batan Güneş’ti ve yeniden doğmalıydı. Diğer yandan yeniden doğan, yanarak şekil alan camın kendisiydi. Sanatçı 140 eserden oluşan bu sergide geçmişe bir atıf olarak farklı birçok antika parça üzerine çalışmayı tercih etmiştir. Defalarca kilit açmış olan antika anahtarlar ise “Açılsın Kapılar Artık” fikrine bir atıftır…

Sanatçı hikayenin 4. bölümünü anlatacak olan kişisel sergisi ile ilgili çalışmalarına devam etmektedir.

Eserler hakkında

Eserler; propan gaz ile oksijenin karışımından elde edilen 12000C alevde, “İtalyan Murano Cam” kullanılarak tek tasarım olarak çalışılmış ve her birine eser numarası verilmiştir. Çalışmaların metal kısımlarında 925 ayar gümüş ve bazı çalışmalarda 23 ayar altın varak kullanılmıştır. Kolye ve objelerde kullanılan tüm anahtarlar antikadır.

Katıldığı Sergiler

  1. “Vazodaki Gün Batımı” – Kişisel Sergi 26 Nisan 2010 Marinem Otel ANKARA
  2. “Anahtardaki Kadın” – Kişisel Sergi 27 Eylül-5 Ekim 2010 Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Eserli Müzesi ANKARA
  3. “Cam Ocağı Ege’de” – Karma Sergi 11-24 Ekim 2010 Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi İZMİR
  4. Anneler Günü Fuarı – Fuar 29 Nisan – 8 Mayıs 2011 Atatürk Kültür Merkezi ANKARA
  5. “Küllerinden Doğanlar – Saraylı” – Kişisel Sergi 20-25 Aralık 2011 TBMM Mustafa Necati Kültür Evi ANKARA
  6. Sergilerin Ardındaki “BULUŞMA” – Karma Sergi 05-15 Ocak 2012 Ankara Vakıf Eserleri Müzesi ANKARA
  7. Kocatepe Kahve Evi Sanat Köşesi – Kişisel Sergi 07-07.2012- 07.10.2012 (3 Ay) ANKARA
  8. “Altın Eller Geleneksel El sanatları Günleri” (Kültür Bakanlığı-Beyoğlu Belediyesi Organizasyonu) 21 Ekim – 3 Kasım 2013 İSTANBUL
  9. Yılbaşı Fuarı ATO Congresium 20 – 30 Aralık 2013 ANKARA
  10. Sevgililer Günü Fuarı ATO Congresium  05 – 16 Şubat 2014 ANKARA
  11. Anneler Günü Fuarı ATO Congresium  02 – 11 Mayıs 2014 ANKARA
  12. Türk Kültür Günleri –Sergi Kültür Bakanlığı Görevlendirmesi 21-25 Eylül 2014 Aşkabat-Merv TÜRKMENİSTAN
  13. Ülkeler Fuarı ATO Congresium 28 Kasım – 7 Aralık 2014 ANKARA
  14. Yılbaşı Fuarı ATO Congresium 20 – 30 Aralık 2014 ANKARA
  15. Sevgililer Günü FuarıATO Congresium 05 – 15 Şubat 2015 ANKARA
  16. “7.Uluslararası Kervansaray Buluşması” 4 – 10 Eylül 2015 Battalgazi-MALATYA
  17. Ülkeler Fuarı ATO Congresium 20 – 29 Kasım 2015 ANKARA
  18. Yılbaşı Fuarı ATO Congresium 18 – 30 Aralık 2015 ANKARA
  19. Sevgililer Günü Fuarı ATO Congresium 04 – 14 Şubat 2016 ANKARA
  20. Travel Expo Ankara” ATO Congresium 21 – 24 Nisan 2016 ANKARA
  21. Arcadium AVM Ramazan Etkinliği 28 Mayıs – 01 Temmuz 2016 ANKARA
  22. Arcadium AVM Sergi – Stant 21 – 27 Kasım 2016 ANKARA
  23. Ülkeler Fuarı ATO Congresium 2 – 11 Aralık 2016 ANKARA
  24. Yılbaşı Fuarı ATO Congresium 22 – 31 Aralık 2016 ANKARA
  25. Sevgililer Günü Fuarı ATO Congresium 03 – 14 Şubat 2017 ANKARA
  26. “8.Uluslararası Kervansaray Buluşması” 16 – 26 Eylül 2017 Battalgazi-MALATYA
  27. Altınköy Açık Hava Müzesi 8 – 16 Eylül 2018 ANKARA
  28. “9.Uluslararası Kervansaray Buluşması” 18 – 21 Eylül 2018 Battalgazi-MALATYA
  29. Yeni Yıl Fuarı ATO Congresium 21 – 30 Aralık 2018 ANKARA
  30. Ülkeler Fuarı Atatürk Kültür Merkezi 1 – 10 Şubat 2019 ANKARA
  31. Kentpark Stant 22 – 24 Mart 2019 ANKARA
  32. 365 AVM Stant 19 – 26 Nisan 2019 ANKARA
  33. Bilkent 3. Uluslarası Sanat Festivali 27 Nisan – 5 Mayıs 2019 ANKARA
  34. Ramazan Etinliği Taurus AVM 16 – 19 Mayıs 2019 ANKARA
  35. “MU’ya Atıf – Açılsın Kapılar Artık” – Kişisel Sergi 18 – 23 Eylül 2019 Bodrum/Muğla
  36. Art Ankara Sanat Fuarı Congresium 12 – 15 Mart 2020 ANKARA

_____________________

Menekşe Bilgiç; geleneksel sanatımız olan tezhip sanatını 1200 derece alevde hat sanatı ile de buluşturup cama işleyerek bir ilki gerçekleştirmiş ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından (UNESCO) Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı olarak onaylanmıştır.

_____________________

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO) 17 Ekim 2003 tarihinde Paris’te düzenlenen 32. Genel Konferansı’nda, Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi’ni kabul etmiştir. Türkiye 19 Ocak 2006 tarihli ve 5448 sayılı Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesinin Uygun Bulunduğuna Dair Kanunla bu sürece dâhil olmuş ve 27 Mart 2006 tarihinde resmen taraf olmuştur.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, 4848 Sayılı Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanununun 13. maddesine göre Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü icracı birim olarak çalışmalarını sürdürmektedir.

SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRAS
     Somut Olmayan Kültürel Miras (SOKÜM) UNESCO tarafından; toplulukların, grupların ve kimi durumlarda bireylerin, kültürel miraslarının bir parçası olarak tanımladıkları uygulamalar, temsiller, anlatımlar, bilgiler, beceriler ve bunlara ilişkin araçlar, gereçler ve kültürel mekânlar biçiminde tanımlanmaktadır.

Kuşaktan kuşağa aktarılan bu miras, toplulukların ve grupların çevreleriyle, doğayla ve tarihleriyle etkileşimlerine bağlı olarak, sürekli biçimde yeniden yaratılır ve bu onlara kimlik ve devamlılık duygusu verir; böylece kültürel çeşitliliğe ve insan yaratıcılığına duyulan saygıya katkıda bulunur.

Etkinliklerden Haberdar Ol

Etkinliklerden haberdar olmak için lütfen email adresinizi bırakın.