Anadolu Ajansı
Duygu Can – Çağdaş cam sanatında özel tasarımlarıyla kendi tarzını oluşturan sanatçı Menekşe Bilgiç, bin 200 derece ısı altında şekil verdiği camları, asırlık malzemelerin üzerine işliyor.
Cam Sanatçısı Menekşe Bilgiç, Aa muhabirine yaptığı açıklamada, 1990 yılında Niğde Sağlık Meslek Lisesi Ebe-Hemşire Bölümünden mezun olduğunu ve Ulucanlar Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinde tıbbi teknolog olarak görevini sürdürdüğünü söyledi.
Sanat yolculuğuna 2007 yılında çıktığını belirten Bilgiç, Gümüş takı tasarımı ve seramikle başlayan sanatsal üretimini, camla sürdüğünü dile getirdi.
İstanbul Beykoz Cam Ocağı Vakfında, Jelveh Jaferian, Emma Bigs, Mary Chuduk, Michaela Maria Möller gibi ünlü cam ustalarından dersler aldığını anlatan Bilgiç, Ankara Beypazarı’nda Gümüş işlemeciliği alanında atölye çalışmalarına da katıldığını, ayrıca tezhip, Gümüş kili, ahşap boyama, model hazırlama, kalıp alma, polyester döküm ve seramik konularında da özel dersler aldığını ifade etti.
-“OSMANLI MOTİFLERİNİ, ANTİK PARÇALAR ÜZERİNDE CAMA TAŞIYORUM”-
Bilgiç, özellikle yabancı cam sanatçılarından öğrendiği teknikleri kendine has bir biçimde yorumladığını ifade ederek, çalışmalarında gelenekselle moderni buluşturmayı amaçladığını söyledi.
Seri üretim olarak çalışmayı düşünmediğini ve ürettiği eserlerin hep tek tasarım olduğunu belirten Bilgiç, şöyle konuştu:
“İlk üretimlerimin ardından hayallerimi gerçekleştirerek, geleneksel objeleri camla bütünleştirmeye başladım. Artık Osmanlı motiflerini antik parçalar üzerinde cama taşıyorum. 1200 derece ısı altında cama ebru çalışarak geleneksel ile moderni ateşte buluşturmaya çalışıyorum. Eserlerimin yapımında İtalyan murano camı kullanıyorum. Bazı çalışmalarda Gümüş ve altın varaklara yer veriyorum. Minyatür vazo objeler altında kristal ayakları tercih ediyorum. Ara malzeme olarak kullandığım kristaller Swarovski kristaldir. Obje ve takı çalışmalarında kullanılan anahtarlar ise farklı antikacılardan toplanmış antika anahtarlardır. Son sergimde, yarım asırlık anahtarları kadın vücudu biçimindeki cam çalışmalarla bütünleştirdim. Günümüzde spatula olarak bilinen, ancak halk arasında
‘iyisıyıran’, ‘iysiran’, ‘ısıran’ ve ‘ersin’ gibi söylenişleri bulunan demir mutfak malzemeleri üzerine yaptığım ve yoğun ilgi gören cam işlemeler de yine benim özgü tasarımlarımdır. Hayallerimi gerçekleştirdiğim bu çalışmaların, sanatseverler tarafından büyük beğeni toplaması ise beni yeni çalışmalara teşvik ediyor.”
-SON SERGİSİ MECLİS YOLUNDA-
Bilgiç, “Vazodaki Gün Batımı” ve “Anahtardaki Kadın” olmak üzere iki kişisel sergi açtığını, bunun yanında “Cam Ocağı Ege’de” ve “Denizli Cam Festivali” karma sergilerine de katıldığını söyledi.
Menekşe Bilgiç, son çalışmalarından oluşan 250 parça cam eseri ise aralık ayında TBMM’de sanatseverlerin beğenisine sunacağını sözlerine ekledi.
– ANKARA
Haber linkleri: Anadolu Ajans, SonDakika, Beypazarı’nın Sesi, Türkiye Gazetesi